Şimdi bakalım şu modern insanlar arasında yalnızlık çekenlere...Onlar için var mı yalnızlık ? Yahut yalnızlık denilen şey sahiden var mı?
İnsanların yalnızlık dedikleri şey,adını koymaya çekindikleri ya da artık adını bile unuttukları bir başka şey mi acaba ?
Dağ başındaki çoban,ormandaki avcı,bulundukları yerde insan olarak tek başına kaldıkları halde yalnız değiller insanlardan uzakta yaşamayı bile bile seçmiş bir kimseye yalnızlık içinde değil de inzivada diyoruz.
Buna karşılık,büyük şehirlerde çok sayıda benzerleriyle birlikte,onlarla yanayana yaşayan insanların her günkü sıkı ve birbirine bağımlı ilişkiler içine gömülmüş insanların yalnızlık içinde olduğunu söyleyebiliyoruz.Öyleyse yalnızlık adını verdiğimiz şey insana DIŞINDAN gelen birşey değil.İnsan,yalnızlığı İÇİNDEN türetiyor,insanların içini kaplıyor yalnızlık.Bu açıdan bakılınca :
Ne yanar kimse bana ateşi dilden özge
Ne açar kimse kapım badı sabadan gayrı
diyen Fuzuli'nin değil de,
Ey yalnızlık, benim yegane yoldaşım !
diyen Antonio Machado' nun gerçek anlamıyla yalnızlık içinde olduğunu anlıyoruz.
Doğrucası, yalnızlık sahip çıkılan,ancak sahip çıkıldığı zaman yalnızlık olabilen bir şeydir insanın kaçınılmaz bir süreç sonucunda sürüklendiği ve dış şartların dayattığı tek başınalık tan,bir kişi kalmak tan, kimsesizlik ten, garip likten farklı, hem de çok farklıdır.
İ .Özel, Waldo sen neden burada değilsin den alıntı.