20 Mayıs 2011 Cuma

Çocukların çilesi sinemada

İstismar edilen çocuklar, terk edilen çocuklar, ihmal edilen çocuklar... Cannes Film Festivali’nin ilk haftasını geride bırakırken karşımıza çocukların acı çektiği yarım düzine film çıktı. Üstelik kendini ülkeler liginde birinci dünya ilan etmiş beyaz Batı’dan!


Daha önce değindiğim “Kevin Hakkında Konuşmamız Lazım” psikopat bir çocuğun annesiyle ilişkisine odaklanmakla birlikte filmin içerisinde onun hastalıklı zihninin kurbanı olan çocuklar vardı. Son yıllarda ABD başta olmak üzere Batı okullarında meydana gelen toplu saldırılara filmin bir yan teması olarak değiniliyordu. Bunun ardında da ebeveyn ihmalini, çocuklarının sıra dışı durumunu göremeyen, görmek istemeyen, onları yeterince sevemeyen ya da denetim altında tutabileceğini sanan ebeveynlerin şiddet patlamalarında kusuru olup olmadığını tartışan bir yanı vardı.



Konuya doğrudan parmak basan, hatta birçok profesyoneli salondan kaçıran filmler de izledik! Genellikle yoksulluk, açlık, iç savaş gibi nedenlerle Afrika’dan, Asya’dan, Güney Amerika’dan filmler anlatır çocukların çilesini... Oysa Cannes’da izlediğimiz filmler kırmızı alarm niteliği taşıyor: Fransa, Almanya, Avusturya, Belçika biri zengin ve gelişmiş Kuzeybatı ülkelerinin sosyal devletleri de çocukları koruyamıyor yetişkinlerden. Pedofiller, sorumsuz ebeveynler, suçlular çocukları her türlü istismar ederken sosyal hizmetler yeterli koruma ve bakımı sağlayamıyor. Kaza ve hastalık gibi bireysel trajedilerin önüne geçmek mümkün değil...



Kariyerlerinin ilk dört uzun metrajlı filmi olan “Söz”, “Rosetta”, “Oğul” ve “Çocuk”ta çocukların ve gençlerin açmazlarını ırkçılık, işsizlik, yoksulluk gibi makro temaların çatısı altında toplumcu bir tavırla ele alan Dardenne Biraderler’in “Le Gamin au Velo” (Bisikletli Çocuk) ile, yarışmanın şu ana kadarki en “temiz” ve duyarlı filmine imza atmaları rastlantı olmadı. Babasının bir yuvaya bıraktığı inatçı ve hırçın çocuk ile onu bağrına basan kuaförün çetrefil ilişkisi biyolojik ebeveynliğin her zaman anlamlı olamayacağını zarif bir gerçekçilikle ele alıyor. Terk edilmiş çocukların da kolayca suçluların elinde oyuncak olabileceğini gösteriyor.



Aynı meseleye Marsilya’nın işçi mahallelerinden Eustache’ta geçen sosyalist ve naif filmleriyle tanınan Robert Guediguian da değiniyor Belirli Bir Bakış bölümüne seçilen “Kilimanjaro’nun Karları”nda. Ünlü klasiğe adıyla yaptığı göndermenin yanı sıra emekçilerin bir asırdır verdikleri mücadelenin hala daha kazanılamadığını ve genç kuşakların verilen ödünlerle sisteme kurban edildiğini vurguluyor. Ebeveynlerin sorumluluktan kaçması, gençlerin suça itilmesi ve küçüklerin ezilmesi emekçilerin “burjuvalaşmasının” ve dayanışmadan vazgeçmesinin bir sonucu Guediguian’a göre...




Pedofili iki yarışma filminin birden konusuydu... Haneke’nin casting yönetmeni olarak tanınan Avusturyalı Markus Schleinzer’in ilk uzun metrajlı filmi “Michael” bir çocuğu evinin bodrumuna kapatan pedofilin portresini, sıradan gündelik hayatını anlatarak çiziyordu. Schleinzer, ustası Haneke’nin rahatsız ediciliğini kanırtarak kullanmak üzere ödünç almıştı.






Yarışmadaki Fransız filmlerinden oyuncu - yönetmen Maiwenn imzalı “Polisse” ise Paris polisinin çocuk biriminin her gün karşı karşıya geldiği çok sayıdaki istismar vakasının memurların özel hayatlarını nasıl olumsuz etkilediğini anlatıyordu. Her iki filmde de pedofillerin soğukkanlılığına ve normalliğine dikkat çekiliyordu.



Her şey tıkır tıkır işlese bile bireysel trajedilerin önüne geçmek mümkün değil... En azından sancılı süreçlerde çocuklara karşı sağlıklı, doğru ve tutarlı davranışlar sergilemek de pek mümkün olmuyor insanı zaaflar nedeniyle... Andreas Dresen, Belirli Bir Bakış bölümünde gösterilen “Halt auf Freier Strecke”de tedavi edilemeyen bir beyin tümörü yüzünden ölmekte olan adam ve karısının iki çocuklarına bu durumu açıklamada nasıl çaresiz kaldıklarını gösteriyor.



Sinemada her şeyi görmeye alışık film eleştirmeni dahi olsa izleyeni de bu çaresizlik ve acı içinde kıvrandırıyor filmler...

Alin TAŞÇIYAN

17 Mayıs 2011 Salı
star gazetesinde yayınlanmıştır